Gül, 2 Şubat 1994 günü çok sevdiği; adeta taptığı Adana’sında dünyaya merhaba dedi. Sonradan eşim olacak bu özel insanı, 2014 yılında Ocak ayının son günlerinde tanıma şerefine eriştim. Ortak zevkimiz olan sinema kültürü bizi buluşturdu. Bir süre telefonda konuşup, kısa süre sonra da İstanbul’da ilk buluşmamızı gerçekleştirdik. Sevmek Zamanı filmi gibi başladı hikayemiz; fotoğrafını ilk görüşte beğendim, bir araya geldiğimizde vuruldum, tanıdıkça ise; nevi şahsına münhasır ruhuna aşık oldum…
***
Gülüm 2019 yılının mayıs ayında, bi’ gece yarısı aramızdan ayrıldı Ben bu ayrılışı hiç ama hiç içime sindiremedim. Hayatını hep iyiliğe adamış olan kıymetli eşimin adını bi’ şekilde yaşatmak istedim. İlk tanıştığımızda bana, ben Gül; eylem olan gül diye kendini tanıtmıştı. Sonradan anlayacaktım ki, gerçekten hayattaki yegane amacı başkalarını mutlu etmek, insanları gülümsetmekmiş. İsmiyle müsemma bi’ insan olarak, hayat düsturu bunun üzerine kuruluydu. Bu bağlamda ben de onun adını yaşatmanın en anlamlı şeklinin onun yaşam tarzını devam ettirmekte olduğunu düşünerek bu yola çıktım. Her ay düzenli olarak anısına kitap hediye ederek kitaplıklarınızda yaşamaya devam etsin istedim. İnsanların yüzünü bir nebze de olsa güldürmek için bu projeyi hayata geçirdim.
Hediye talebinde bulunarak, Gülüm’ün adını yaşatmak için bana fırsat veren siz değerli insanlara müteşekkirim…